Ömer Abi…

Oct 16, 2025 - 00:04
 0  0

Haber veya yorumlar kapitalist sistem içinde ilişkilerin yürüdüğü bir toplumda metadır, yani pazarlanabilir, alınıp satılabilir ve hatta haber ve yorum öyle bir şekle sokulabilir ki kitleler bu haber veya yorum yoluyla kolaylıkla manipüle edilebilir

Benim bildiğim, televizyonda ya da dijital platformlarda bir maçı analiz etmek için futbolun temel bilgilerine sahip bir kişiye teklif yapılır ve süreçte böyle devam eder.  Ben hiçbir yerde duymadım, başka bir alanda yetişip, taraftar kimliği üzerinden futbolu hobi olarak sevip ve buradan başlayarak da yorumcu olmak için kendi finansmanını sağlayan birini…

Hani haber ve yorumlar meta haline getirildi de yine de bu işin bir raconu olmalı.

Gerçekten futbol alanı çok fazla şeye neden oluyor. Hani olmayacak tüm şeylerin olabileceği tek alan. Endüstriyel kimlik kisvesi altında, kapitalizm tıkandığı yerde onu yeniden inşa ederek hayat bulmasını sağlayacak kadar güce sahiptir.

Çünkü bu noktada gerçekler ve bilgi manipüle ediliyor.

Kim olursa olsun konuşmaması için hiçbir neden ortada bulunmuyor.

Hele-hele bizim gibi ülkelerde bilgiyle ilgili hiçbir kaygı taşınmamasından dolayı, konuşmak çok rahat. Hani haddini bilmek veya bilmemekle ilgili bir kaygıya yer olmadığı gibi, çaycısından manavına, esnafından iş verene, inşatçıdan nalburuna kadar herkes futbolu konuşup, yorum yaparak sürece müdahil olabiliyor. Bir sıkıntı yok…

Çoğunun bu konudaki referansı da iddia oyunu!

İş böyle olunca; yapılan yorumların bilgi dayanakları için bir gerekçenin oluşması da otomatikman ortadan kalkmış oluyor. Konuş konuşabildiğin kadar…

Böyle bir ortamda Ömer Bey de rahatlıkla yorum yapabiliyor.

Ama ortada futbol adına taktiksel analiz ile ilgili bütünsel oyun anlatımı, bölgesel oyun anlatımı ve yarım alan oyun anlatımların ana formatıyla ilgili bir şey duymak mümkün değil.

Futbol adına anlatım için olmazsa olmaz olan bu detaylar göz ardı edildiğinde, konuşulacak ayrıntılar kaybolduğu zaman, ‘alan daraltıp’ içinde sıkışıp kalmak zorunluluğu ortaya çıkıyor. Artık muhabbet, spikerle yorumcu arasında geçen ‘abi’ formatlı konuşmalara indirgenir ve tam bir ‘Şen Kıraathanesi’ boyutuna gelir. 

Bu tip kıraathane yorumcuların en büyük dayanakları da ‘ben söylemiştim’, ‘ben dememişmiydim’, ‘kaç kere söyledim’ gibi, bir takım laf cambazlığı ile içi boş söylemleri referans olarak pazarlamaktır. Ömer Abi bunu çok yapıyor.

Diğer bir uyanıklık da skora göre hemen tornistan yapması. Skor berabere veya mağlubiyet halindeyse hocayı yerden yere vurma durumu söz konusu olur ki; Ömer Abi bunu Montella için seri bir şekilde yapıyor, ama akabinde galip duruma geçince bu sefer hocaya paye vermemek için oyuncu yetenekleri veya rakip takım hataları üzerinden anlatıma geçerek yine kendisine paye çıkartıp, hocayı pasivize etme tutumuna devam etmesi oluyor.

Bazen işi o kadar abartıyor ki, hakem hatalarında-mesela bize ve rakibe gösterilen sarı kart olaylarındaki yorumlarında bile; takım için olması gereken tepki yerine, sessiz kalarak veya bize tepki gösterecek kadar ileri gidebiliyor. Ama bu durum tabii skora göre de değişiyor. Eğer galipsek hakeme her türlü yorum yapılıyor, ama mağlupsak sessizlik hâkim olabiliyor. Hatta spikerin ‘öğle değil mi Ömer Abi’ demesi bile fayda etmiyor. 

Peki süreç neden böyle işliyor ve TV8 ile Ömer Abi neden bu konuda-yanlışta bu kadar ısrarcı oluyorlar.

Bu bilinç ister istemez sistemin bilincidir. Haliyle onun da bilincini şekillendirmektedir. O da vahşi sistemde vahşilerden biri olacaktır. Ve etik ilkeleri her daim çıkarları için kullanacaktır. Belki de bu yüzden bu maliyeti karşılamaktadır.

Medyaya hâkim olan bir sınıf şu süreç içinde olması gereken üzerinden hareket etmesi beklenemez. Her hâlükârda medya kendisine sahip olan sınıfa hizmet edecektir. Hani kamuoyuna hizmet edecek gibi bir beklentiye girmemek gerek yoksa hayal kırıklığı olur.

Yanlış ve maksatlı yapılan yorumlar, medyanın sunduğu araçlarla kitlelerin düşünce ve davranışlarını şekillendirmede güçlü bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, yapılan yorumları-Ömer Abi dahil-eleştirel bir gözle değerlendirmek ve manipülasyon tekniklerini fark etmek, en azından antrenör, futbolcu ve futbol adına bilinçli değerlendirme yapılabilmek için hayati öneme sahiptir.

Burada egemen ideoloji mevcut statükoya süreklilik kazandırabilmek için toplumsallığın ve kültürel alanın her noktasını ele geçirebilecek bir hükmetme yöntemi kullanmaktadır. Ömer Abi ve TV8 bunun birer parçasıdır.

What's Your Reaction?

Like Like 0
Dislike Dislike 0
Love Love 0
Funny Funny 0
Angry Angry 0
Sad Sad 0
Wow Wow 0